Şehrin ve kuyumculuk sektörünün en önemli hayallerinden biri olarak gösterilen proje, Diyarbakır’ın köklü kuyumculuk geleneğini yaşatmayı amaçlıyor.

Güneydoğu Anadolu’nun en önemli el sanatları merkezlerinden biri olan Diyarbakır, 400–500 yıllık kuyumculuk geçmişiyle bugün hâlâ bu kültürel mirası sürdürmeye devam ediyor. Bu zengin geleneğin yaşayan temsilcileri, dünyada eşi benzeri bulunmayan Diyarbakır Hasır Bileziği ve Kışniş kolyesi gibi tescilli ürünlerin üretim sürecini, tarihini ve kültürel değerini tek çatı altında birleştiren bu projeyi halkın hizmetine sunuyor.

Tamamı el işçiliğiyle ve hiçbir teknolojik müdahale olmadan üretilen bu özel eserlerin yapılış süreci, ustalık hikâyeleri ve şehrin tarihi kuyumculuk geleneği artık “Hasır Evi” çatısı altında bir arada görülebilecek.

3000 yıllık Diyarbakır Surları içerisinde, 47 No’lu Burç’un bulunduğu bölgede, Turistik Cadde üzerinde yer alan “Hasır Evi”, hem yerli hem yabancı ziyaretçilere Diyarbakır’ın kültürünü ve kuyumculuk sanatını yakından tanıma fırsatı sunacak.

Açılış töreni, 24 Ekim’de Sayın Vali başta olmak üzere belediye temsilcileri, kamu kurumları, sektör temsilcileri ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirilecek.

Projenin yapımı ve işletmesi, sektörün saygın firmalarından Zer Anka (Fırat Ekinci) ve Nusret Gold (Haşim Birtane) tarafından üstlenildi. Bu iki değerli firma, “Hasır Evi”nin uzun yıllar boyunca yaşatılması ve geliştirilmesi için gerekli altyapıyı kurdu.

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası, projeye verdikleri desteklerden dolayı Diyarbakır Valiliği’ne, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ve Müze Müdürlüğü’ne teşekkürlerini sundu.

Oda yetkilileri, “Hasır Evi”nin yalnızca bir sergi alanı değil, aynı zamanda Diyarbakır’ın kültürünü, emeğini ve ustalık geleneğini temsil eden bir sembol olacağını belirtti.

“Hasır Evi”, Diyarbakır halkına, kuyumculuk sektörüne ve ülkemiz turizmine hayırlı olsun.