Sabah saatlerinde Yenişehir ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleşen toplantıya il temsilcisi Nurhak Ensarioğlu ve sendikanın üyeleri katıldı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Ensarioğlu; “Memur-Sen mağdur ve mazlumun sendikasıdır. Sağlık-Sen sadece ve sadece çalışanlarının haklarını korumakla mükelleftir, bir siyasi ideolojinin arkasından koşmaz. Bazıları gibi siyasi ideolojinin peşinden koşarak sendikacılık yapmadı, yapmaz da. Bazıları kendi siyasi ideolojisi peşinde koşarak sadece çalışanların kendilerine destek verenleri farklı yönlerde kullananlar vardır. Biz onlardan değiliz. Biz diyoruz ki hizmet edeceğiz. Bu hizmetin ortasında biz varız. Duruşumuz belli, çizgimiz belli, ortadayız. Tüm temsilci kardeşlerimizin de çizgisi belli. Hiçbir temsilci kardeşimiz başkası olamaz. En zor şartlarda hizmet ediyorlar. Hizmet edenlerin de yanındadırlar. Örnek vermek gerekirse yüz on iki çalışan kardeşlerimiz, aile ve aile hekimliğinde çalışan aile sağlık elemanları kardeşlerim. Hastanelerde çalışan kardeşlerimizdir. Bunların sıkıntılarını, sorunlarını biliyoruz. Biz bu sıkıntı ve sorunların çözümü için var gücümüzle çalışıyoruz. Alın terimizin karşılığı verilmiyor. Biz Sağlık-Sen olarak inanıyoruz ki haklarımızı koruma noktasında dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm çalışanlarımızın hakkını koruduğuna inanıyorum. Sabah kalkıyorsun bir sendika akşamında bir sendika kuruluyor. Ama buna hiçbiri Sağlık-Sen’in yerini tutamaz. Memur-Sen’in yerini tutamazlar” dedi. 

‘MÜCADELE VERİLMEDEN HİÇBİR ŞEY KAZANILMAZ’

Hiçbir şey mücadele verilmeden kazanılmadığını belirten Ensarioğlı; “Her şey bir mücadelenin sonunda kazanılır. Kimse kimseye mücadele vermeden bir şey vermez. Biz mücadelemizi her zaman vermişiz, bundan sonra da vereceğiz. Yirmi yıldır da sendikanın içerisindeyim. 2002 yılından beri bu mücadeleyi veriyorum. Allah'ın izniyle sizin gibi değerli kardeşlerim olduğumuz sürece de mücadele vermeye devam edeceğiz. Siz varsanız ben varım. Siz yoksanız ben de yokum. Ben desteği sizden alıyorum. Başta sağlık il müdürümüz olmak üzere Allah razı olsun. İl Sağlık Müdürümüze bugüne kadar makul gittiğimiz hiçbir talebimizi geri çevirmemiştir. Ondan dolayı huzurunuzda sağlık il müdürümüze de teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“HİZMET EDENİN YANINDAYIZ, NANKÖRLERİN DEĞİL”

Sendikal süreçlerin hizmet odaklı dikkat Ensarioğlu; “Egosu için şahsi çıkar için, makam için, nefsi için gelip sendikaya üye olanları sizden ricam değerli temsilci kardeşlerim üye yapmayın. Yapmayın. Varsın, üye sayılarımız düşsün. Kendini tatmin etmek için başka yere gidiyorlarsa gitsinler. Birçok sendika kuruldu. En çok da Diyarbakır'da kuruldu. Bu sendikalara baktığımızda ya bize referans noktasında idarecilik referansı istemişlerdir. Biz ya liyatak noktasında kendilerine referans olmamışız. Ya da beklentileri karşılamamışız diye bizden ayrılmışlardır. Yolları açık olsun. Onlar da kendi bildikleri gibi yolda yürütsünler. Veya bir yerlerde idareci olmuşlardır. Makam mevki sahibi olmuşlardır. Ama o makamın mevkinin hakkını veremedikleri için devletimiz bunları uygun görmeyip bunlara yol vermiştir. O da bizim suçumuz değil.  Çalışanlara hizmet eden, halkına hizmet eden, kim olursa olsun dinine, dinine, ırkına, sendika anlayışına bakmayız. Biz her zaman yanındayız, destekleriz. Ama velakin sadece ve sadece kendi çıkarı için, kendi beklentisi için, gelip bu sendikaya üye olanlar ve zamanı geldiğinde idarecilik görevi son bulanlar Diyarbakır şubesini özellikle söyleyeyim. Bir şaşı bakışları vardır. Onlar da nankördürler, nankördürler. Nankörün sonu yok. Kim olursan ol, nankör yok. Nankörlerin sonu delalettir” şeklinde konuştu.

(HABER: SEYFETTİN EKEN)

Toplantının açılış konuşmasını yapan Ensarioğlu; “Memur-Sen mağdur ve mazlumun sendikasıdır. Sağlık-Sen sadece ve sadece çalışanlarının haklarını korumakla mükelleftir, bir siyasi ideolojinin arkasından koşmaz. Bazıları gibi siyasi ideolojinin peşinden koşarak sendikacılık yapmadı, yapmaz da. Bazıları kendi siyasi ideolojisi peşinde koşarak sadece çalışanların kendilerine destek verenleri farklı yönlerde kullananlar vardır. Biz onlardan değiliz. Biz diyoruz ki hizmet edeceğiz. Bu hizmetin ortasında biz varız. Duruşumuz belli, çizgimiz belli, ortadayız. Tüm temsilci kardeşlerimizin de çizgisi belli. Hiçbir temsilci kardeşimiz başkası olamaz. En zor şartlarda hizmet ediyorlar. Hizmet edenlerin de yanındadırlar. Örnek vermek gerekirse yüz on iki çalışan kardeşlerimiz, aile ve aile hekimliğinde çalışan aile sağlık elemanları kardeşlerim. Hastanelerde çalışan kardeşlerimizdir. Bunların sıkıntılarını, sorunlarını biliyoruz. Biz bu sıkıntı ve sorunların çözümü için var gücümüzle çalışıyoruz. Alın terimizin karşılığı verilmiyor. Biz Sağlık-Sen olarak inanıyoruz ki haklarımızı koruma noktasında dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm çalışanlarımızın hakkını koruduğuna inanıyorum. Sabah kalkıyorsun bir sendika akşamında bir sendika kuruluyor. Ama buna hiçbiri Sağlık-Sen’in yerini tutamaz. Memur-Sen’in yerini tutamazlar” dedi. 

‘MÜCADELE VERİLMEDEN HİÇBİR ŞEY KAZANILMAZ’

Hiçbir şey mücadele verilmeden kazanılmadığını belirten Ensarioğlı; “Her şey bir mücadelenin sonunda kazanılır. Kimse kimseye mücadele vermeden bir şey vermez. Biz mücadelemizi her zaman vermişiz, bundan sonra da vereceğiz. Yirmi yıldır da sendikanın içerisindeyim. 2002 yılından beri bu mücadeleyi veriyorum. Allah'ın izniyle sizin gibi değerli kardeşlerim olduğumuz sürece de mücadele vermeye devam edeceğiz. Siz varsanız ben varım. Siz yoksanız ben de yokum. Ben desteği sizden alıyorum. Başta sağlık il müdürümüz olmak üzere Allah razı olsun. İl Sağlık Müdürümüze bugüne kadar makul gittiğimiz hiçbir talebimizi geri çevirmemiştir. Ondan dolayı huzurunuzda sağlık il müdürümüze de teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“HİZMET EDENİN YANINDAYIZ, NANKÖRLERİN DEĞİL”

Sendikal süreçlerin hizmet odaklı dikkat Ensarioğlu; “Egosu için şahsi çıkar için, makam için, nefsi için gelip sendikaya üye olanları sizden ricam değerli temsilci kardeşlerim üye yapmayın. Yapmayın. Varsın, üye sayılarımız düşsün. Kendini tatmin etmek için başka yere gidiyorlarsa gitsinler. Birçok sendika kuruldu. En çok da Diyarbakır'da kuruldu. Bu sendikalara baktığımızda ya bize referans noktasında idarecilik referansı istemişlerdir. Biz ya liyatak noktasında kendilerine referans olmamışız. Ya da beklentileri karşılamamışız diye bizden ayrılmışlardır. Yolları açık olsun. Onlar da kendi bildikleri gibi yolda yürütsünler. Veya bir yerlerde idareci olmuşlardır. Makam mevki sahibi olmuşlardır. Ama o makamın mevkinin hakkını veremedikleri için devletimiz bunları uygun görmeyip bunlara yol vermiştir. O da bizim suçumuz değil.  Çalışanlara hizmet eden, halkına hizmet eden, kim olursa olsun dinine, dinine, ırkına, sendika anlayışına bakmayız. Biz her zaman yanındayız, destekleriz. Ama velakin sadece ve sadece kendi çıkarı için, kendi beklentisi için, gelip bu sendikaya üye olanlar ve zamanı geldiğinde idarecilik görevi son bulanlar Diyarbakır şubesini özellikle söyleyeyim. Bir şaşı bakışları vardır. Onlar da nankördürler, nankördürler. Nankörün sonu yok. Kim olursan ol, nankör yok. Nankörlerin sonu delalettir” şeklinde konuştu.

(HABER: SEYFETTİN EKEN)